karaköy edebiyatı

instrument
sanırım ukdeci yazarımız biraz cinsel yönünü düşünmüş ama daha derin anlamları olan bir konu.

edebiyat hayatı biraz daha derin bir şekilde irdeleyen, üstünkörü düşünüp geçmeyen, kelimelerle anlam katan, bunları hikaye, şiir hatta roman yapan bir sanattır. hayatta öykü, şiir, roman olmayı hakedecek neler var. ne acılar, ne imkansızlıklar.

karaköy denince akla direk olarak genelevler geliyor. karaköy ismini duyunca insan önce bir gülüyor. "karaköye gidiyorum" diyen bir kişiye
"eheh keraneye gidiyon demi"
deme potansiyeline sahip insanlarız. halbuki karaköy de bir insanın başka işleri de olabilir. bir sürü elektrikçi elektronikci var. insanın bunlardan birine işi düşmüş olamaz mı. daha kötüleri de vardır. "karaköye gezmeye gidiyorum" dediyseniz tam yandınız demektir. karaköy istanbulun en güzel semtlerinden birisidir. tarihi bakımdan ya da mimari bakımdan son derece güzel bir semttir.

adı çıkmıştır.

söz konusu edebiyat ise bunların böyle olmadığını düşünen-düşünebilendir. karaköy dedince akla direk geneleviin gelmesi, genelev deyince de akla direk orospunun gelmesi, toplumumuzun mantık düzeyinin bir sonucudur.

karaköy edebiyatına gelirsek;
ben genelevlerin bir çok kitaba konu olduklarına, genelevde çalışan, çalışmak zorunda olan bir çok kadının hayat hikayelerinin roman olduğuna bir çok kez rastladım. enteresan olan bu kitapları her kesimin okuması. yani geneleve giden de gitmeyen de bilir bu kitapları. çünkü bunların yazarları bu mantıkla hareket eden insanların zeka seviyelerine göre yazmıştır. ya da daha nazik bir tanımla sokak ağzıyla yazmıştır.

karaköy edebiyatını açıkladık mı? hayır.
karaköyde genelevlerin olmasını ve apayr bir yaşamın olmasını edebiyat sanmamak gerekir. bunlar edebiyata konu olsalar dahi, aşabildiği yerler yine oralardır.

doğudan gelen inşaat işcileri kendilerini cinsel yönden tatmin edebilmek için oradalar, o kalabalıkta belki bir iki simit satabilirim diyen simitciler ordalar, belki bir iki tatlı satarım diyen kerane tatlıcıları ordalar, belki birisi ayakkabısını boyatmak ister diye boyacılar ordalar. ve belki bir iki azmış gelir, üzerimde terli terli devinir ve para kazanırım diye bekleyen kadınlar. ordalar. bunlar şehrin bir köşesine sıkışmış bir birinden ayrı hayatlar. ortak yönleri orası. orası ayrı bir hayat. ayrı bir edebiyat.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol